Geçen yıl Aralık ayında Hükümet tarafından duyurulan Kur Korumalı Mevduat uygulamasına ilişkin ilk sonuçlar ortaya çıkmaya başladı.
Kur Korumalı mevduat hesaplarının açılmaya başlandığı 22 Aralık haftasında, 3 aylık vadelerde sisteme girenler için bu hafta faiz ve kur farkı ödemeleri yapılacak. Peki yaklaşık ne tutarda bir ödemeyle karşı karşıyayız.
Hükümetin açıkladığı verilere göre 24 Aralık itibarıyla açılan Kur Korumalı Mevduat hesaplarının büyüklüğü 29 milyar TL idi. Bu hesaplar %14 ila %17 arasında ortalama yıllık mevduat faizi ile açıldı. Yani 3 aylık getirisi ortalama %3,9 oldu.
Peki kurdaki değişim bu dönemde ne oldu? Merkez Bankası tarafından açıklanan gün sonu dolar kuru 22-24 Aralık tarihlerinde 11,88 idi. 21 Aralık itibarıyla kapanış kuru ise 14,82 oldu. Kurdaki değişim %24,7.
Bu durumda devlet tarafından karşılanması gereken 3 aylık getiri farkı 20,8 puan. 29 milyar TL’lik mevduat için de 6 milyar TL’ye denk düşüyor.
Faiz oranlarını düşük tutma isteğinde olan ekonomi yönetimi böylece mevduat sahiplerine kamu kaynaklarıyla çeyreklik %25 yıllık da %100 gelir garantisi vermiş oldu.
En son açıklanan verilere göre KKM’nin büyüklüğü 562 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Dövizdeki değer kaybının benzer düzeylerde devamı, devletin üstleneceği getiri farkının 117 milyar TL’ye ulaşması anlamına geliyor.
Ayrıca unutmayalım ki, dövizin dışında altın hesaplarına da sunulan bir getiri garantisi var. Uluslararası piyasalardaki risk algısına göre fiyatlanan altın bu dönemde ons başına 1700 dolar ila 2000 dolar arasında değişti. Dolar bazında değişim %12 civarında, yıllıklandırılmış olarak %48, TL olarak ise artış %100’lerin üzerinde!
Kur Korumalı Mevduat Hesapları ile yüklenilen bu maliyete rağmen KKM’nin kapsamı son 3 aydır yapılan yeni düzenlemelerle gittikçe genişletiliyor.
En son yapılan düzenlemelerle yurt dışında yaşayan vatandaşlara tanınan net getiri garantisi artık yabancılara da tanınıyor olacak. Bu hesaplarda, döviz cinsinden anaparaya vadesine göre %2’ye kadar ilave getiri avantajı sağlanıyor.
Yurt dışından gelecek sermaye için Hükümetin getiri garantisi yöntemini tercih ettiğini anlıyoruz. Ancak kendi vatandaşı yerine yabancılara net getiri garantisi verilerek yapılan bu sermaye transferi kamu maliyesinin eşitlik ve adalet ilkeleriyle örtüşmüyor olacak. Bu çerçevede konunun Anayasa mahkemesine taşınması halinde iptal kararına yol açabilir.
Doğrudan bu garantilerin yanısıra KKM ile tanınan vergi istisnaları da bulunuyor. En önemli istisnalar arasında Kurumlara tanınan 2021 yılının son çeyreğindeki kambiyo gelirleri kazanıcından muafiyet istinası var. Bu tutarın yaklaşık 10 milyar TL civarında olduğunu hesaplamıştık.
Bir diğer vergi istisnası da, Kur Korumalı Mevduat hesaplarına sağlanan stopaj avantajıdır. Bu durumda sağlanan stopaj istisnası yaklaşık 14 milyar TL’ye ulaşıyor. (Vergi istisnasını gerçek kişiler için 2012-18 döneminde uygulanan %15 stopaja, kurumlar için de %23 vergi oranına göre hesapladım)
Hükümetin kuru ve dolayısıyla enflasyonu aşağı çekmek için kullandığı bu politikanın 2022 yılı bütçe gelirlerine maliyeti bu şekilde 140 milyar TL’yi bulmuş olacak.
2022 yılı Bütçe Kanuna göre Merkezi Yönetim Bütçe gelirleri 1,4 trilyon TL. Bu kapsamda 2022 yılında vergi gelirlerinin %10’u Kur Korumalı Mevduata tahsis edilmiş olunacak.
Bugün itibarıyla esas sorular ise: kapsamı gittikçe genişleyen bu sistemin finansmanı nasıl yapılacak ve bu sistemden çıkış nasıl olacak?